İç Mekan Tasarımına Nasıl Başlanmalı
İç Mekan Tasarımına Nasıl Başlanmalı

İç mekan tasarımında ilk adım binanın yapım sistemi içerisindeki yeri ve oluşturulma şekli iyi anlaşılmalıdır. Bunun ışığında iç mimar mekanı var olan özellikleri ile sürdürebilecek ya da mekanı esas niteliklerini değiştirecek önerilerde bulunabilecektir. İç mimar tasarımı yapmak için yapmamalıdır. Mutlaka bir bağlam ışığında hareket etmelidir. Tasarım bir şeyler anlatmalı mesajlar vermeli ve artık dünya da alışılagelmiş kavramları yıkmalıdır. İç mimar yapacağı mekanı hissetmeli, benimsemeli ve bütünleşmelidir. Bu çerçevede konuşacak olursak ne kadar teknik detaya veya bilgiye sahip olur isek olalım duygu ve hislerimizi katmadığımız sürece çıkan sonuçlardan da başarı beklememek gerekir. Sonuç olarak bu yetenek duygu ve yaratıcılık içimizde olmalı ve ardından teknik bilgi ile donatılmalıdır. Tasarımcının yaptığı her çizginin bir dayanağı olmalıdır. Öncelikle konsept yani kavram içeren bir düşünce ile tasarıma başlanır. Bu kavram tasarımcının aynı zamanda aynası olacaktır.
                Tasarımınız kendini eleştiriye açık tutuyor ve konuşuluyor ise başarılı oluyorsunuz demektir. İç mekan tasarımlarınızda çevresel faktörleri iyice benimsenmeli. Peki bu faktörler nelerdir;
1. Görsel faktörler (renk, ışık, biçim)
2. Dokusal faktörler (yüzey, şekil, doku)
3. İşitsel faktörler (gürültü, yankı)

Tasarımcı ilgili materyalleri kullanarak estetiklik ve işlevsellik yaratır. Yani nesnelere şekil verir. En çok kullanılan malzemeler şunlardır;

1. Mobilya (modern mobilya ve klasik mobilya olarak içinde ayrılır)
a- Sabit mobilya: Mutfak, vestiyer, giyinme odası, kapı.
b-Haraketli mobilya: Koltuk, yatak, masa, sandalye, gardolap, şifonyer, sehpa gibi.

2. Aydınlatma
a- Sarkıt avizeler
b- Lambader
c- Aplikler
d- Masa lambaları

3. Halı ve zemin kaplamaları (parke, seramik, doğal taş gibi)

4. Boya ve duvar kaplamaları (duvar kağıdı, ahşap panel, duvar lambri)

5. Cam

6. Metal

7. Sanat eserleri
(sanatsal değeri olan veya olmayan tablo ve objeler tasarım ile bütünleştirerek örneğin ahşap veya alçıpandan yapılan nişler ile mekana bütünleşmesi sağlanabilir)

Örnek vermek gerekir ise yapacağımız mekanın bir ev olduğunu varsayalım. Ev dekorasyonunda mekanı kullanacak kişinin yaşam biçimini, zevklerini, fonksiyonlarını harmanlayıp içinde mutlu hissedebileceği bir alan yaratmak esastır. Kişinin ihtiyacına göre tekil ürün tasarımları (yatak odası tasarımı, giyinme odası tasarımı, genç odası tasarımı, banyo dolabı tasarımı, çocuk odası tasarımı, tv ünitesi tasarımı, çalışma odası tasarımı, kütüphane tasarımı, seperatör) eklenmelidir.

Ev dekorasyonun da kullandığımız mobilyalar ve onları bütünleyen aksesuarlar kişiliği ifade eder. Kumaşların dokusu, renklerin frekansı, mobilya ve aksesuarların ahengi trendler ile zenginleştirilerek tasarımı güçlendirir ve güzelleştirir.

Tasarım eğer kendini eleştiriye açık tutuyor ve konuşturuyor ise başarılı oluyor demektir.

Tüm bu etkenler ışığında yapılan tasarım mekan sahibi kişi veya kişilerin yaşam stilllerini, beklentilerini karşıladığı zaman esas başarı gelmiş demektir.

Gökçe EMEK